Yazı Köşesi

Neden Sosis Köpek?

“Kısa Bacaklı, Uzun Hikayeli: Dachshund Aşkı”

Neden bir sosis köpeğe aşık oldum?

Yazı: Betül Yurdaün

Güney Fransa’ya yaptığım bir yolculukta başladı her şey. Sahilde yürürken, küçük bir kafede kahvemi yudumlarken ya da dar sokaklarda dolanırken hep etrafımdaydılar: sosis köpekler.
İlk başta komik geldiler. Kısa bacaklar, upuzun bir gövde, kendinden emin bakışlar ve neredeyse insan gibi ifadeleriyle adeta birer karikatür gibiydiler. Hatta bir an “bunlar oyuncak mı acaba?” diye düşündüm. Ama hayır, gayet gerçektiler! Ve hayret verici bir ciddiyetle dünyaya bakıyorlardı.

İşte benim dachshund’lara, yani sosis köpeklere olan aşk hikayem böyle başladı.
O kadar sevimli, o kadar karakter doluydular ki, bir daha asla aklımdan çıkmadılar.
Bacakları kısa olabilir ama egoları gökyüzüne kadar! O günden beri içimde büyüyen bir hayranlık var 🙂

 Bacaklar 10 cm, Ego 2 metre

Dachshund’lar ilk bakışta “komik” durabilir ama aslında oldukça cesur ve kararlı köpeklerdir. Aslen Almanya’da porsuk avı için yetiştirilmişler. İsmi de buradan geliyor: Dachs (porsuk) + Hund (köpek).
Yani bu minik şeyler, deliğe girip koca porsuğu çıkaracak kadar gözü kara! Şimdi ise battaniye altından çıkmamakta aynı kararlılığı gösteriyorlar. Bu zıtlıkları seviyorum: hem savaşçı ruhlu, hem de kucağınıza kıvrılıp çizgi film izlemek isteyen bir bebek gibiler.

Sanatçılar ve Sosisler

Pop kültür ve sanat dünyasında da sosis köpekler hak ettikleri ilgiyi görmüş. Örneğin Pablo Picasso’nun sadık dostu Lump, bir dachshund’dı. Lump, Picasso’nun pek çok eserine ilham verdi ve onunla birlikte yaşamının büyük bir kısmını geçirdi. Andy Warhol’un da dachshund köpekleri vardı  onların ismi de Amos ve Archieydi.
Yani bu köpek sadece koltukları değil, tuvalleri de fethetmiş durumda.

Battaniyenin Altında Bir Evren

Eğer bir dachshund’un evine konuk olursanız, onu koltukta değil, koltuğun içindeki yastıkların arasında ya da battaniyenin derinliklerinde bulursunuz.
Bunun sebebi sadece üşümeleri değil, aynı zamanda yuva içgüdüleri. Av köpeği olarak dar alanlara girmeye alışık oldukları için, kendilerini güvenli hissettikleri alanlara saklanmayı seviyorlar. Ama bazen bu ‘gizlenme’ seansları, battaniyede kaybolmuş bir uzaylıya benzeyebilir.

Renkler, Tüyler, Karakterler

Dachshund’ların kısa tüylüsü, uzun tüylüsü, tel tüylüsü var. Renk skalası ise adeta bir boyama kitabı gibi: siyah-tan, kızıl, çikolata, mavi-gri,  desenli…
Kısa tüylüler genelde daha özgüvenli, uzun tüylüler daha duygusal olur derler ama bu tabii genelleme. Bildiğim tek şey şu: bir dachshund’un kişiliği asla ‘küçük köpek’ değil. Onlar, küçük vücuda sıkışmış dev ruhlar!

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

1 Yorum

  1. Feyzanur Türkmen says:

    Merhaba gerçekten ilgi çekici ve hoş bir yazı olmuş devamının gelmesini dilerim. Başarılar <3

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir