Sanat & İlham

Biraz Duralım!

Sanatla Düşünmek: Bir Tabloya Ne Kadar Süre Baktın?

Yazı: Betül Yurdaün

Bir sergiye girdiğinde gözlerin ilk neye takılır? Renkler mi? Kalabalığın yöneldiği işler mi? Yoksa duvardaki etiketlerin başlığı mı?

Peki, bir tabloya en son ne zaman gerçekten baktın? Öyle göz ucuyla değil; durarak, zaman ayırarak, sessizleşerek…

Bugünün görsel çağında her şey saniyeler içinde önümüzden geçiyor. Bir imgeye bakmakla, onunla kalmak arasındaki fark giderek silikleşiyor. Oysa bir tablo, yalnızca gözle değil, dikkatle, sabırla ve belki biraz da kendinle baş başa kalarak anlaşılır.

Çünkü sanat sessizdir. Bağırmaz. Ama bakmayı bilirsen, fısıldar.

Bir fırça izi, ressamın içindeki tereddüdü gösterebilir. Bir renk, sakladığın bir hissi harekete geçirebilir. Bazı tablolar ilk bakışta hiçbir şey anlatmaz; çünkü onlar, senin içindeki soruları bekler. Onlara zaman ayırmadıkça kendilerini açmazlar.

Sanat, yalnızca estetik bir nesne değil, düşünsel bir duraktır. Özellikle çağdaş sanat, sana hazır cevaplar sunmaz; soru sorar. Cevabı ise senin içinde arar.

Belki de müze gezilerini yeniden düşünmenin zamanı gelmiştir. Fotoğraf çekmeden önce bir süre dur. Sadece dur. Tablonun karşısında gözlerin yorulana kadar kal. Belki birkaç dakika, belki daha uzun.

Çünkü bazı işler, ancak zamanla konuşmaya başlar. Ve sen sustuğunda, onlar anlatır.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir